Çocuğumun motivasyonu neden düşük?

Çocuğumun Motivasyonu Neden Düşük?

Çocuğun motivasyonu yeterli olmadığında aileler genellikle öğretmenini, yanlış öğretme tekniklerini ya da çocuğunun tembelliğini suçlarlar. Bunlardan bazıları çocukların motivasyonunu düşürse de, motivasyon eksikliğine başka faktörlerde sebep olabilir. Bunlar;

1.) Yetersiz Rekabet ve Yetersiz Başarı Deneyimi

İnsanlar genellikle başarılı olduğu durumlarda motive olurlar. Başarılı olduğumuz bir konuda çaba sarf ederken, büyük bir başarı hazzı hissederiz ve yaptığımız bu işle gurur duyarız. Fakat, her zaman başarı bize bir anahtar şeklinde sunulmaz. Bazı durumlarda birçok kez denemek gerekir. Çok fazla çaba sarf ettikten sonra eğer yetenek eksikliği yüzünden hala başaramıyorsak, motivasyonumuz da düşmeye başlar. Bu durumda ilk yapılması gereken şey yeteneğimizi engelleyen durumun ne olduğunu tespit edebilmektir. Unutmayalım ki beceriler de geliştirilebilir.

2.) Öğrenmeye Karşı Önyargılar

Motivasyon eksikliğinin en başında öğrenmeye karşı önyargı vardır. Bu önyargı bir derse karşı olabilirken kimi zaman sosyal bir beceriye karşı da olabilir. Aslında güçlü bir öğrenme kapasitesine sahipken oluşturduğumuz bu negatif durum, kapasitemizin hiçbir zaman farkına varamamamıza neden olur. Kapasitesinin farkında olmayan çocuklar için ise çaba göstermek gereksizdir çünkü onlar her zaman bardağın boş tarafını görürler. Bu önyargıların motivasyonu ve öğrenmeye karşı heyecanı düşürdüğü aşikardır.

3.) Kaybetme Korkusu veya Mükemmeliyetçi Zihniyet

Aşırı çaba sarf ettiğimiz durumlardaki sonuçlar doğal olarak bizim için daha önemlidir. Kaygı ile beslenen başarı isteği, kaybetme korkusuna neden olabilir. Bu korkuya sahip olan çocukların beklentilerinin altındaki skorlar veya durumlar onlar için yıkıcı etkiler doğurur. Bu yıkıcı etkiler de onların çabuk vazgeçmelerine sebep olur. Onlar için “YAPAMADIM” demek yerine “YAPMADIM” cümlesiyle üstesinden gelmek daha kolaydır.  Bu yüzden en başından yapamayacaklarını düşündükleri herhangi bir zorlukta motivasyon kaybına uğrarlar.

4.)  Çilek Jenerasyonu

Yaşadığımız çağda, çocuklarımız bizim çocukluğumuzdan daha büyük bir konfor ile büyüyorlar. Doğal olarak ebeveynler çocukları için en fazla yararı ve en az engeli istiyorlar. Onların yaşamlarını daha güzel kılabilmek adına bunu diliyorlar. Çocuklar için yaratılan bu ortam onların güçlüklerle mücadele yeteneğini ellerinden alıyor. Yaşadığı karmaşık duygu durumları ile nasıl baş edebileceklerini çözemiyorlar ve bunun için gerekli motivasyonu yaratamıyorlar. Bir çilek gibi narin, kırılgan ve korunmaya muhtaç haline getirdiğimiz çocuklarımızın, gerçek dünya ile başa çıkmaları büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor. Bir çilek jenerasyonunu kendi ellerimzle oluşturduk.

İnsanoğlunun yaşamı sürekli bir gelişim gösteriyor. Yeni yaşam koşulları beraberinde kendine ait sorunları -çilek jenarasyonunda olduğu gibi- ortayaçıkarıyor. Ancak yeni sorunlara yeni çözümler de yine bilim tarafından üretiliyor. Çilek Jenerasyonunun karşılaştığı bu problemin çözümü de Brainfit ile mümkün. Brainfit çilek jenerasyonuna yönelik özel bir program olarak neler mi yapıyor? Bu sorunun cevabını bir sonraki yazıda vereceğim.