Travma Sonrası Stres Bozukluğu
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
Günlük hayatımızda zaman zaman bizi zorlayan durumlarla karşılaşmak hepimizi için olağandır. Ancak bazen öyle bir olay yaşarız ki bu bizi derinden etkiler ve başa çıkmakta, atlatıp yaşantımıza devam etmekte zorlanırız.
Karşı karşıya kaldığımız bu olmuşuz olay bizim uyumumuzu bozar. Bizde çeşitli psikolojik ve fiziksel şikayetlere neden olur. Bu durumu Travma olarak adlandırmaktayız.
Travma yaşayan insanlar, yaşanılan olaydan sonra düşünsel ve duygusal açıdan sıkıntılar yaşamaktadırlar ve bu sıkıntılar onların davranışlarını da etkilemektedir. Aşağıda Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayan kişilerde sıklıkla rastlanan bazı düşünsel ve duygusal etkileri ve davranışları örneklendirdik:
Olaylara ilişkin rahatsız edici anıların rahatsız edici şekilde tekrar tekrar hatırlanması.
Olayla ilgili kâbuslar görme.
Olayı yeniden yaşıyormuş gibi hissetmek (‘’Flashback’’lar)
Olayı hatırlatan şeyleri gördüğünde veya duyduğunda bunaltı ya da sıkıntı yaşamak
Olayı hatırlatan şeylerden kaçınmak
İş ve/veya boş zaman etkinliklerine yönelik ilgi eksikliği
Başka insanlara yakınlık hissetmekte zorlanma
Duygusal küntlük hissetme (normal koşullarda duygusal tepkilerin verileceği durumlarda bu tepkiyi gösterememe, Örn: bir yakının kaybında ağlayamama)
Geleceği hayal etmede kendini yetersiz hissetme
Uykuda zorluk çekme
Tahammülsüz ya da öfkeli hissetme
Dikkati toplamakta zorlanma
Diken üstünde olma ya da gevşeyememe hissi
TRAVMATİK OLAYLARA DAYANIKLI BİREYLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Kendine ve zorlayıcı yaşam olaylarıyla baş etme güçlerine güvenirler.
Bağımsız düşünebilme ve davranabilme konusunda çocukluk dönemlerinden bu yana desteklenmişlerdir. Bu yönlü sayısız kez hareket etmişlerdir.
Başkalarıyla almaya ve vermeye dayalı olumlu ilişkiler kurabilme yetenekleri gelişmiştir.
Bireysel disiplin ve sorumluluk duygusuna sahiptirler.
Açık fikirlidirler. Yeni bilgi ve durumlar karşılaştıklarında fikirlerini yeniden gözden geçirebilme ve esnete bilme özellikleri gelişkindir.
Kendisinin ve başkalarının duygu ve düşüncelerini tanıma ve anlayabilme yetenekleri gelişmiştir.
Duyguları başkalarına iletebilme konusunda rahattırlar.
Stres verici olaylara toleransları yüksektir.
Yaşama anlam verecek bir yaşam amacı ve felsefesine sahiptirler ki belki de en önemlisi de budur.