 
                            Sınav Kaygısı Yaşayanların Anne Babaları
SINAV KAYGISI YAÅžAYAN ÇOCUKLARIN ANNE BABALARINA DAİR
2003 yılından bu yana Mersin’de Sınav Kaygısı ile çalışıyorum. Sınav Kaygısı yaÅŸayan çok sayıda öÄŸrenci gördüm. 30’lu yaÅŸlarda yetiÅŸkinlerle çalıştığım gibi henüz daha ergenliÄŸe bile girmemiÅŸ öÄŸrencilerle de çalıştım. GördüÄŸüm onca vaka arasında en fazla zorlandığım ÅŸey ise çocukları Sınav Kaygısı yaÅŸayan anne babalarla anlaÅŸabilmek.
Bu yazıda bu anne babalardan, onların özelliklerinden bahsedeceÄŸim. Yazının devamında aaa ben aynen bizim yan komÅŸu, öÄŸretmen arkadaşım, arkadaşımın ailesi ya da bu benim ailem diyebilirsiniz. Emin olduÄŸum bir ÅŸey var hiçbiriniz “aaa aynı ben” demeyecek.
ANNE BABALARIN ÖZELLİKLERİ
Mersin’de sınav kaygısı yaÅŸayan çocukların ailelerinde gözlemlediÄŸim bu özellikler eminim ki her yerde geçerli olacaktır. Yukarıda bahsettiÄŸim ÅŸekilde, bu yazıyı okusalar dahi, çocukları sınav kaygısı yaÅŸayan anne babalar, yazılanlardan kendileri ile ilgili bir sonuç çıkaramayacaklar. Biraz da olsa farkında olsalar bile hemen es geçecekler ve farkındalığın yarattığı stresten kurtulacaklar. Çünkü ilk bahsedeceÄŸimiz özellik bunu gerektirir: Dünyanın tehlikelerle dolu olmadığını sana söyleyenlere güvenme ya da daha net bir deÄŸiÅŸle ASLA KİMSEYE GÜVENME.
Kimseye Güvenme insanlarının gizli ajandalarında, ki bu o kadar gizlidir ki çoÄŸu zaman kendileri de bunun farkında deÄŸildir, ÅŸöyle yazar: Dış dünya tehlikelerle doludur. Fazla açılma. Evine yakın ol. İhtiyacın olan her ÅŸey bir el atımı mesafe de olsun. Çocukların gözünün gördüÄŸü, elinin uzandığı ve sesinin yetiÅŸtiÄŸi yerde olsun. Sen olmazsan onun başına neler gelir düÅŸün. Merdivenden çıkmaya çalışırken düÅŸüp yaralanabilir hatta Allah Korusun … ArkadaÅŸlarından kötü ÅŸeyler öÄŸrenebilir… ya arkadaşı ile tartışırlar da o diÄŸer çocuk onu iterse aman Allah’ım ya başına kötü bir ÅŸey gelirse…… ve liste böyle uzar gider. Listenin sonunda ise ÅŸu yazar: Tüm bunları sakın aklından çıkarma ve davranışlarını ona göre düzenle. İşte bu nedenledir ki, Kimseye Güvenme İnsanları yazılanları okur ama algılamazlar, söylenenleri duyar ama algılamazlar. Ola ki biraz algı düzeyine hitap eden bir durum olursa, bir düÅŸünce onların bu düÅŸünce sistemine girmeye kalkarsa yani, o düÅŸünceyi anında kovalamaya baÅŸlar ve sonsuza dek uzaklaÅŸtırırlar.
Sınav Kaygısı yaÅŸayan çocukların ailelerinin bir baÅŸka özelliÄŸi de sınavı bir hayat memat meselesi haline getirmiÅŸ olmalarıdır. Bu sınavda çocuklarının baÅŸarısız olması bir zincirleme reaksiyonu da baÅŸlatacaktır. Bu anne babalar birazdan yazacağım reaksiyonun en sonundaki fotoÄŸrafı gözlerinin önünde görürler. Bu fotoÄŸrafta hayatı periÅŸan olmuÅŸ bir adam/kadın vardır. Sefalet içindedir. Belki de dileniyordur. SaÄŸlıksızdır. Çalıştığı yerde en alt düzeydedir. Üstünde kötü bir palto, elinde akÅŸam çorbanın yanında yiyeceÄŸi bir kuru ekmek ile evine dönüyordur. Geceleri öksürüyor. Öksürükleri nedeniyle uyku tutmuyordur. Acınacak bir haldeki bu adam/kadın onların minicik çocuklarından baÅŸkası deÄŸildir. Her ÅŸeylerini feda etmeye hazır oldukları minicik yavrularının geleceÄŸini bu ÅŸekilde görmeleri onlara inanılmaz acı verir. Son yazdığım cümlenin altını çizelim, tekrar bu cümleye geri döneceÄŸiz ama bu reaksiyon nasıl ilerliyor onu izleyelim.
Sınav sonuçları açılıyor, bizimkilerin oÄŸlu/kızı yeterli puanı alamamış. Haliyle anne babanın istediÄŸi liseye gidemeyecek. Oysaki o liseye gitmesi gerekiyordu. Çünkü oraya gitmezse üniversite sınavında baÅŸarı elde edemeyecektir. Liseye gidemediÄŸine göre üniversite de elden gitti. E ne yapalım? Bari bir iÅŸ öÄŸrensin. Sınavı baÅŸaramadığına göre bu öÄŸreneceÄŸi mesleÄŸi de eline yüzüne bulaÅŸtırır. Yapamaz. Yok, olmayacak, bunu evlendirelim. Peki neyle geçinecekler? Ne yiyip içecekler? Neyse bir yerde iÅŸ bulduk. Çalışsın. Asgari ücret, olsun. BoÅŸ kalmasından iyidir. Bu kesin buradan da atılır, bunu da yapamaz, zaten sınavda baÅŸarı saÄŸlayamadı. Bunu nasıl yapacak? Of ne yapsak olmuyor. Bak yaşı da kemale erdi. Elinde ne iÅŸi var ne aşı. OÄŸlum/kızım bak biz yaÅŸlandık artık. Biz öldükten sonra sana sahip çıkan da olmaz. Bu noktadan sonra artık öbür dünyadan görüyorlardır. Bak iÅŸte evi de satıp yedi. AkÅŸama kadar bu soÄŸuk yerde üÅŸüyor. SaÄŸlığı da iyice bozuldu. Geceleri ha bire öksürerek uyanıyor.
İşte bu reaksiyonu baÅŸlatan sınavda baÅŸarılı olmamasıdır, anne babanın gözünde. Burada iki farklı özellik daha çıkıyor karşımıza, Çocukları Sınav Kaygısı YaÅŸayan Anne Babalar ile ilgili. Birincisi üstteki paragrafta net bir ÅŸekilde görebileceÄŸiniz bir biçimde anlatılmış olan; “Sınav BaÅŸarısı eÅŸittir Hayat BaÅŸarısı” düÅŸüncesi. İkincisi ise altını çizdiÄŸimiz “Her ÅŸeylerini feda etmeye hazır oldukları minicik yavrularının geleceÄŸini bu ÅŸekilde görmeleri onlara inanılmaz acı verir” cümlesinde saklı olan “GeleceÄŸi Görebilme” ÖzelliÄŸi. Oysaki geleceÄŸi gerçekten görebiliyor olsalardı, hem kendi hayatları hem de çocuklarının hayatı için endiÅŸe etmezlerdi. GeleceÄŸi gerçekten görebilen bir kiÅŸi neden kaygı yaÅŸasın ki, geleceÄŸi gördüÄŸü için herhangi bir ÅŸekilde çocuklarının geleceÄŸini de kurtaracak kadar maddi güce ulaÅŸabilecektir.
Çocukları Sınav Kaygısı YaÅŸayan Anne Babaların bir baÅŸka özelliÄŸi de kendilerinde var olan kaygıdan onlara bahsettiÄŸinizde neredeyse tamamı söz birliÄŸi etmiÅŸçesine ÅŸunu söylemeleridir: Evet ben kaygılıyım ama çocuÄŸuma asla yansıtmam. ÇocuÄŸuma asla böyle ÅŸeyleri anlatmam. Onun yanında ikimiz de bu konuları konuÅŸmayız. DoÄŸrudur bir çok anne baba bu tür söylemlerden kaçınırlar. Hele hele ÅŸimdilerde anne baba olanlar. Zamane anne babaları çocuklarının eÄŸitimi ile ilgili bir sürür kitap okur, seminerlere katılır, televizyon programları izler ve kendilerine sürekli yeni reçeteler bulurlar, çocuk eÄŸitimi ile ilgili. Onlara bu noktada anlatmamız gereken baÅŸka bir ÅŸey daha var. Katıldığınız seminerde, okuduÄŸunuz kitapta veya izlediÄŸiniz tv programında ya atlanmış ya da sizin atladığınız bir ÅŸey var. Çocuklar sizin kelimelerinizle deÄŸil davranışlarınızla öÄŸrenirler. Yani çocuÄŸunuz yanında ne konuÅŸup konuÅŸmadığınız deÄŸil çocuÄŸunuza ve dünyaya nasıl davrandığınız önemlidir. Dünyanın tehlikelerle dolu olduÄŸunu düÅŸünürken, insanlara karşı güven duymazken, çocuÄŸunuz söz konusu olduÄŸunda onun davranışlarından yola çıkıp kiÅŸiliÄŸi ile ilgili yargılara ulaşırken, yaÅŸama baÅŸarısını sınav baÅŸarısına indirgerken, gelecekle ilgili, çocuÄŸunuzun geleceÄŸi ile ilgili hep olumsuz vizyonu görürken bunları davranışlarınıza aktarmamanız mümkün deÄŸildir. Davranışlarımızın altında bu tür duygu ve düÅŸüncelerimiz vardır. Yani davranışlarınızın referans kaynağı bu tür düÅŸüncelerinizdir. Çocuklarınız ise davranışlarınızı en iyi tahlil eden varlıklardır. Buna mecburdurlar. Çünkü biz yetiÅŸkinler için karşımızdaki insanların davranışlarını analiz etmek ihtiyacı öyle her zaman için elzem deÄŸildir ama çocuklar için bu son derece önemlidir. Çocuklar bu davranışlarla kendi referans noktalarını oluÅŸturma sürecindedirler. O nedenle siz istediÄŸiniz kadar çocuklarınıza yansıtmadığınızı hayal edip kendinizi avutabilirsiniz, çocuklarınız davranışlarınızdan her ÅŸeyi görüp fark eder ve çoÄŸunlukla da içselleÅŸtirirler.
Peki ne yapacağız, diye soracaklar için bir kaç öneri:
Öncelikle çocuklarınızı sevin ama sevginizi herhangi bir koÅŸula baÄŸlamayın,
ÇocuÄŸunuzun bir iÅŸi hangi ÅŸart altında olursa olsun bitirebileceÄŸi kadar bir iç disiplin kazanmasına odaklanın,
ÇocuÄŸunuzun yapılması gereken ÅŸeyler ve yapılmaması gereken ÅŸeylerle ilgili öz denetim kazanmasına odaklanın,
ÇocuÄŸunuzun davranışlarını eleÅŸtirin ama eleÅŸtiriyi sadece davranış boyutunda bırakın. KiÅŸiliÄŸine saldırmayın,
ÇocuÄŸunuza güvenin.
Nota: Bunlar yeterli ancak zor görevlerdir. Siz bunları yapabildiÄŸinizde her ÅŸey yolunda gidecektir, inanın.
Uzman Psikolojik Danışman,
İzzet Zülküf ÇELİK


